Binaların Deprem Riski Altında olup olmadığının ortaya çıkarılması sağlanır. Binadaki yapısal hasarlar performans analizi ile tespit edilir.
Mevcut bir betonarme yapının davranışı yatay ve düşey yükler altında, birçok belirsizlikler nedeniyle tam olarak belirlenememektedir. Özellikle kentsel alanlarda meydana gelen depremlerde yapılardaki hasarların çok büyük kayıplara neden olması, depreme dayanıklı yapı tasarımında hasar kontrolünün de göz önüne alınması gerektiğini göstermiştir.
Geleneksel yöntem olarak kabul edilen kuvvete dayalı tasarımın yerini alması için performansa dayalı tasarım ve değerlendirme ile ilgili çalışmalar önem kazanmaktadır. Deprem mühendisliği konusunda bilgilerin genişlemesi ve bilgisayar teknolojisindeki ilerlemelerle, mevcut yapıların deprem davranışlarının incelenmesinin daha ayrıntılı ve olabildiğince daha gerçekçi yapılması imkânını ortaya çıkarmıştır.
3 boyutlu olarak taşıyıcı sistem modeli oluşturularak yapıya deprem yükleri etki ettirilir. Böylelikle bina deprem performansı belirlenmiş olur.
Mevcut yapıda kullanılan demirlerin çapları, adetleri ve etriye aralıkları röntgen ve/veya başka yöntemler ile ölçülebilir.
Mevcut yapının eski projeleri bulunmazsa sınırlı Hasar Tespit Bilgi Durumu olarak değerlendirilir ve bilgi düzey katsayısı 0.75 olarak alınır. Binadan alınan karot numune sonuçlarının da en düşük olan basınç dayanımına göre işlem yapılır. Bu hasar tespit bilgi düzeyi okul, hastane gibi hemen kullanım performansı zorunlu yapılarda uygulanmaz.
Eski proje olsa da, olmasa da kullanılabilir. Ancak bu bilgi tespit durumunda daha fazla ölçüm yapılmalıdır.
Eski projeler mevcuttur. Binadan alınan karot numune sonuçlarının ortalaması alınarak basınç dayanımı bulunur.
Betonarme, yığma, çelik ve ahşap yapı taşıyıcı elemanlarından yönetmelikte belirtilen sayıda bilgi düzeylerine bağlı olarak numuneler alınması ve Bakanlıkça onay verilmiş yapı laboratuvarında alınan numunelere ait testlerinin yapılması gerekir.
Betonarme taşıyıcı elemanlardaki donatıların tespiti amacıyla röntgen ya da başka yöntemler ile ölçüm yapılarak mevcut yapıda kullanılan demirlerin çapları, adetleri, özellikle de etriye aralıkları bulunur.
Betonarme taşıyıcı elemanlarda sıyırma işlemi ile demirlerdeki korozyon tespiti yapılır.
Risk analizi yapılacak yapının uygun bir yerinden muayene çukuru açılarak temel sistemine bakılır.
Yapının bulunduğu arsa içinde jeolojik zemin etüdü yapılarak zemin etüd raporu hazırlanır.
3 boyutlu olarak taşıyıcı sistem modeli oluşturularak yapıya deprem yükleri etki ettirilir. Böylelikle bina deprem performansı belirlenmiş olur.
Tüm bu değerler ve hesaplamalar ışığında yapısal elemanların hasar tespit durumlarına ait değerlerin ortalaması alınarak, yapı performans analiz raporu hazırlanır.
Analiz sonucunda, binada performans ile ilgili aşağıdaki sonuçlardan birisine ulaşılır:
Deprem performans analizi, yapının olası bir depreme karşı davranışını tahmin ederek güvenli olup olmadığını belirler. Bu analiz sonucunda yapının varsa zayıf yerleri tespit edilerek güçlendirme önerileri sunulur. Kısaca deprem performans analizi yapıya depreme karşı check-up yaptırmaktır.
Deprem performans analizi yapılırken deprem yönetmeliği çerçevesinde mevcut yapıların depreme karşı dayanıklılığı tespit edilir. Bu analiz sonucunda yapının varsa zayıf yerleri tespit edilerek güçlendirme önerileri sunulur. Uzman ekipler ve son teknoloji cihazlar ile analizler yapıldıktan sonra yapının deprem yönetmeliğinde belirtilen düzeyi karşılayıp karşılamadığı ortaya çıkar. Yapılan analiz sonucunda mevcut yapının yönetmelikte yer alan düzeyi karşılamadığı saptanırsa güçlendirme projesi hazırlanır.
Karot, silindire benzeyen kesici bir makine ile beton kalitesini belirlemek amacıyla betonarme sistemden numune alınması işlemidir. Betonarme sistem silindir şeklinde delinir ve silindir içerisinde havuca benzeyen beton parçası çıkarılır. Bu numuneye havuca (ing. carrot) benzeme şeklinden dolayı karot adı verilmiştir.
Karot alma işlemi binaya zarar vermez. Zira özellikle betonarme binaların deprem performansı ve depreme dayanıklılığının belirlenmesinde yürürlükteki güncel deprem yönetmeliği olan TBDY-2018 kapsamında yapılan çalışmalar, kesinlikle binaların mevcut durumunu zayıflatacak adımlar sunmaz. Bina performans analizinin yapılması için karot alma işlemi Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği tarafından zorunlu tutulmuştur. Taşıyıcı elemanlardan alınan beton karot numuneleri, numunenin alındığı taşıyıcı elemana dayanım bakımından zarar vermezler. Karotlar için açılan boşluklar ise yüksek mukavemetli özel harç malzemesiyle derhal doldurulurlar.
Beton sıyırma işlemi betonarme binalarda donatıların tespiti için yapılan tahribatlı işlemlerden biridir. Donatı tespiti tahribatsız (röntgen cihazı ile) yöntemlerle de yapılabilir fakat tahribatsız yöntemlerde donatı sınıfı ve korozyon seviyesi tespit edilemez. Bu sebeple beton paspayının sıyırılması ve gözle muayene edilmesi gerekmektedir. Bu sayede taşıyıcı elemanlarda; paspayı, donatıların adedi, çapı ve aralıkları belirlenir ve korozyonun ne mertebede olduğunun tespit edilir.
Bina güçlendirme, bir yapının muhtemel bir depremde yıkılması veya çökmesi ile oluşacak can kaybını önlemek amacıyla yapılan, binayı yapısal ilavelerle depreme daha dayanıklı hale getirmeyi amaçlayan bir müdahaledir. Binanın yıkılıp yeniden yapılması çoğu zaman çok maliyetli olmaktadır. Bina güçlendirme, bu yönteme alternatiftir. Daha az zahmetli ve daha az maliyetlidir. Yapılan iyileştirmelerle binanın dayanıklılığı arttırılır.
Binanın mevcut projesi ile binanın rölevesi arasında herhangi bir fark olup olmadığı kontrol edilir. Binanın taşıyıcı elemanlarında proje ile herhangi bir farklılık olup olmadığı tespit edilir. Binanın zemin etüdü ve karot analizlerine göre ise binanın performans haritası çıkartılır. Bu doğrultuda bina güçlendirme çalışmasına ilişkin genel bir rapor hazırlanır ve bina güçlendirme analizi tamamlanmış olur. Bina güçlendirme analizi sonrasında binaya en uygun güçlendirme modeli ve bunun yaklaşık maliyeti ortaya çıkmış olur.
Mevcut yapıların büyük bölümü bugünkü ve inşa edildikleri tarihteki şartlara göre yapılmamıştır. Bugünkü şartlara göre yapılmış olanların da zamana ya da yaşanılan depremlere bağlı etkiler nedeni ile deprem yükü taşıma güçlerinde önemli azalmalar oluşmuş olabilir. Güçlendirme, yapıyı revize edecek, yapıya hayat verecek bir uygulamadır. Fakat gerekli analizler yapılmadan, yapının genel özellikleri, zemin ve malzeme özellikleri konusunda gerekli gözlem ve deneyler yapılmadan kesinlikle güçlendirme yapılmamalıdır. Aksi halde yapısal riskleri azaltmış değil arttırmış oluruz.